“Yenidoğan çetesi” davasında altıncı gün: Çetenin lideri olduğu iddia edilen Dr. Fırat Sarı savunma yapacak

“`html

T24 Haber Merkezi

İstanbul’da, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) gelirlerini artırmak amacıyla, anlaşmalı oldukları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edilen bebekler üzerinden haksız kazanç elde ettikleri iddialarıyla 22’si tutuklu, toplam 47 sanığın yargılama süreci, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde altıncı günde devam ediyor. Geçtiğimiz beş günde, tutuklu sanıklardan 21’i savunmalarını sunarken, bugünkü oturumda çete lideri olduğu öne sürülen Dr. Fırat Sarı savunma yapacak.

“Yenidoğan çetesi” davasında süreç hakkında bilgiler


Olayın detayları

İstanbul’da, gereksiz yere özel bir hastanenin yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebekten en az 10’unun ölümü sonucu bir soruşturma başlatılmıştır. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na bağlı savcı Y.E. makamında tehdit edilmiştir. Bu durum, kamuoyunda huzursuzluk yaratmış ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 22 tutuklu ve 47 şüpheli hakkında iddianame düzenlenmiştir.

İddianamede yer alan suçlamalar

İddianamede, sanıklar hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek maksadıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” gibi suçlamalar yer almakta olup toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edilmektedir.

Ölen 10 bebek “maktul”, 5 kişi “müşteki” olarak tanımlanırken, SGK İstanbul İl Müdürlüğü “suçtan zarar gören” olarak zikredilmiştir. 19 hastane ve sağlık işletmesi ise “malen sorumlu” olarak kaydedilmiştir.

Doktor Fırat Sarı’nın liderliğindeki suç şebekesinin, Dr. İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi’nin ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir tarafından yönetildiği ifade edilmektedir. Suç örgütünün amacı, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluğunu artırarak SGK’den yüksek ödemeler almak olduğu aktarılmıştır.

Sağlık Bakanlığı Müfettişliği tarafından hazırlanan raporda, ölen bebeklerin sağlık hizmetlerindeki eksikliklerin müsebbibi olduğu ifade edilmiştir. Örneğin, A.K. isimli bebeğin solunum sıkıntısı yaşarken zamanında gerekli müdahalenin yapılmadığı belirtilmiştir. İlgili doktorun hastanede olmadığı durumlar neticesinde yaşanan aksaklıklar dikkat çekmektedir.

Yetersiz sağlık hizmeti sonucunda yaşanan kayıplar

Rapor, bir 6 aylık bebeğin, doktor olmadan yenidoğan yoğun bakıma alındığını ve burada yeterli müdahalenin yapılmadığını kaydederken, bir başka bebek olan H.K.’nin durumu da yaşanan ihmaller nedeniyle olumsuz yönde etkilenmiştir.

Raporda, bebek Ö.H.’ye yapılan kalp masajı sırasında yönelik yapılan hatalı yönlendirmeler, yaşanan kayıpların ciddi boyutlarına işaret etmektedir. Ayrıca, M.S. isimli bebek gerekli tıbbi müdahaleler yapılmadığı için hayatını kaybetmiştir.

Şoke eden telefon görüşmeleri

İddianamede, sanıklar arasında yapılan telefon görüşmelerinde hastaların durumları ve denetimler hedef alınmıştır. Bu görüşmelerde eksikliklerin varlığı açıkça ifade edilmiştir.

Yenidoğan çetesi operasyonu ve mağdurların ifadeleri

İddianamede, bebeklerini kaybeden ailelerin durumu da gözler önüne serilmiştir. H.H., eşinin doğum sürecinde bazı komplikasyonlar yaşadıklarını ve sonunda başka bir hastaneye yönlendirilmek zorunda kaldıklarını ifade etmektedir.

“Bebeğimizi kaybettik”

H.H., hastaneye ulaştıklarında doktor olmadığını ve sadece ebelerle muhatap olduklarını belirtmiş, bebeklerinin ölüm haberinin kendilerine hastanede verildiğini aktarmıştır.

Operasyonun ortaya çıkış süreci

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından fark edilen durum, bir doktorun CİMER üzerinden yaptığı ihbar ile başlamıştır. Bu ihbarda, bazı özel hastanelerdeki işleyişin eksik olduğu vurgulanmıştır.

Yargı sürecinde talepler

İddianamede, başta Fırat Sarı ve İlker Gönen olmak üzere sanıklar için toplamda 582 yıl 9 aydan 177 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edilmektedir. Diğer sanıklar da benzer suçlamalardan fazlasıyla yaptırımlara uğrayabilirler.

Son olarak savcıya yönelik tehditler

Yürütülen soruşturmada savcı Y.E. hakkında bazı tehditler de söz konusu olmuştur. Bu durumla bağlantılı olarak 12 kişi gözaltına alınmıştı.

19 hastane ve sağlık kuruluşu sorumlu tutuldu

Fezlekede, birçok özel hastane ve sağlık kuruluşları, “malen sorumlu” olarak suçlanmıştır.

“`